Wednesday, December 22, 2010

The Innovation Secrets of Steve Jobs

“The Innovation Secrets of Steve Jobs” isimli kitabından yapılan bu alıntıda, yazar Carmine Gallo, Jobs’ın Nike CEO’su Mark Parker’a söylediklerini aktarıyor ve Apple’ın odaklanmış sadelik stratejisini gözler önüne seriyor.

Nisan 2010′da Fast Company dergisinin düzenlediği “Innovation Uncensored” adlı konferansta konuşan Nike Genel Müdürü Mark Parker göreve yeni başladığında Steve Jobs’la arasında geçen bir konuşmayı anlattı. Jobs’a herhangi bir tavsiyesi olup olmadığını sorduğunda “Nike dünyanın en iyi ürünlerinden bazılarını yapıyor, olağanüstü güzellikte, çarpıcı ürünler. ancak çok miktarda kötü ürün de yapıyorsunuz. Kötü ürünlerden kurtulup iyilere odaklanın.” cevabını almış.

Parker, “Kısa bir sessizlikten sonra gülmesini bekledim, kısa bir sessizlik gerçekten oldu ama kimse gülmüyordu. Kesinlikle haklıydı. Düzenlemeler yapmak zorundaydık.” sözleriyle konuşmayı anlatmaya devam etti.

Parker düzenleme kelimesini tasarımlar için değil iş kararları için kullanıyordu. Odaklanma iyi tasarımlara yol açtığı gibi iyi iş kararlarına da yol açar. Tim Cook iktisat okullarında geleneksel olarak öğretilen yönetim felsefesinin ürün yelpazesini genişleterek riskleri azaltmayı tavsiye ettiğini ancak az sayıda ürüne bütün kaynaklarını adayıp o ürünleri mümkün olan en iyi şekilde üretmeyi tercih eden Apple’ın, anti-iktisat okulu felsefesini temsil ettiğini söylüyor.

Steve Jobs da 2008’de Fortune Magazine’e verdiği bir röportajda “Apple’dan başka 30′dan az ana ürünü olan ve 30 milyar dolardan daha değerli olan başka firma var mı bilmiyorum” demişti.
Jobs; “Geçmişteki büyük tüketici elektroniği firmaları binlerce ürüne sahipti. Biz daha fazla odaklanmaya eğilimliyiz. İnsanlar odaklanmanın ilgilendiğiniz türde ürünlere “evet” demek olduğunu düşünüyorlar. Ancak bize göre odaklanma bunun tam tersi, odaklanma karşınıza çıkan yüzlerce iyi fikre “hayır” diyebilmek. Seçimlerinizi çok dikkatli yapmalısınız. Yapmış olduğumuz şeyler kadar yapmadığımız şeyler için de gurur duyuyorum. Bunun en net örneği yıllarca bir PDA üretmek için piyasa baskısı hissetmemiz. Ancak PDA kullanan insanların %90′ının bu araçları sadece yolda bilgi edinmek için kullandığını fark ettik. Kullanıcılar PDA’larine bilgi yüklemiyorlardı. Kısa süre sonra cep telefonlarının da bu amaçla kullanılabileceğini, bu yüzden de PDA pazarı şimdiki boyutunun küçük bir yüzdesine kadar küçülerek devam ettirilebilir olma özelliğini yitireceğini öngördük. Bu yüzden PDA pazarına girmemeye karar verdik. Bunu yapmasaydık iPod’u geliştirmek için kullandığımız kaynaklara sahip olmayacaktık.

Apple’ın erken döneminde baş yatırımcı Mike Markkula, Apple çalışanlarına gönderdiği mesajda pazarlama stratejilerini özetledi. Mesajda odaklanmanın öneminden bahseden yatırımcı “yapmaya karar verdiğimiz işleri iyi yapabilmek için diğer tüm önemsiz fırsatları görmezden gelmeliyiz, kalan fırsatlardan sadece iyi yapabilecek kaynaklara sahip olduklarımızı seçmeli ve bütün çabamızı o fırsatlar üzerinde yoğunlaştırmalıyız.”

Ürün tasarımı ve iş stratejisinde eksiltme genellikle katma değer yaratır. Matthew May bu durumu “İster bir üründen, ister bir performanstan, bir pazardan ya da organizasyondan bahsediyor olalım, ekleme alışkanlığımız, tutarsızlık, aşırı yükleme ya da israfa veya bunların üçüne birden yol açar” sözleriyle özetlerken, Küçük Prens’in yazarı Antoine de Saint-Exupéry de “Bir tasarımcı mükemmele ulaştığını ekleyecek hiçbir şey kalmadığında değil, çıkaracak hiçbir şey kalmadığında anlar” sözleriyle Apple’ın felsefesini yıllar öncesinden özetler gibi konuşmuş.

Peki her firma Apple’ın yöntemiyle inovasyon yapabilir mi? Cavap, hayır. Apple’ın yenilikçiliğinin arkasındaki prensipleri herkes öğrenebilir, ancak inovasyon cesaret ister, bu da herkesin sahip olmadığı bir özelliktir. Jobs’un 1998′de yaptığı gibi, bir firmanın ürün sayısını 350′den 10′a indirmek büyük bir cesaret örneği. Jobs’ın iPhone’da yaptığı gibi, Bir akıllı telefonun klavyesini ortadan kaldırıp kalan alanı daha büyük bir ekran olarak değerlendirmek cesaret ister. Apple’ın Snow Leopard’da yaptığı gibi, daha stabil ve güvenilir olması için bir işletim sisteminden kodları çıkarmak cesaret ister. Steve Jobs’ın sunumlarında sık sık yaptığı gibi, bir PowerPoint slaydından bir kelime dışındaki bütün kelimeleri silmek cesaret ister. Firma web sitesinin ana sayfasında sadece bir ürüne yer vermek cesaret ister. Bir yılda rakiplerin piyasaya bir ayda sürdüğünden daha az ürün sürmek cesaret ister. Adobe Flash’ın modern mobil çağa uygun olmadığını söylemek gibi, kullanıcılar tarafından iyi karşılanmayan davranışlarda bulunmak cesaret ister. Bir çocuğun kolaylıkla kullanacağı bir ürün yaratmak cesaret ister.

Çeviren: Emre ÇEVİKOL
Kaynak: http://www.fastcompany.com/

No comments:

Post a Comment