Thursday, July 21, 2011

Liderlik Üzerine Okuduğum En İyi Kitap!

Bir kaç günden beri devam eden "kişisel yazılar" serisine bugünkü yazımla bir son vermek istiyorum. Daha eğlenceli konulara geçmeden önce bahsetmek istediğim son konu; geçtiğimiz ay katıldığım bir liderlik seminerinde gerçekleştirilen sunum üzerine olacak.



Management Centre Türkiye (MCT) firmasından bir eğitimcinin hazırlamış olduğu sunumun adı: "Liderlik Bir Ruh Halidir" idi. Eğitmen Tanyer Sönmezer, şu ana kadar izlediğim tüm sunumlardan farklı olarak, sahnede kendisine eşlik eden bir trio (keman, akordeon ve kontrabas) ile birlikte oldukçe eğlenceli bir şov gerçekleştirdi. Bazen çalan şarkıların ismini bulmamızı isteyerek, bazen de müzik eşliğinde danslar ederek sunumun içeriğine teatral yeteneğini de kattı ve ilgiyi tüm sunum boyunca ayakta tutmayı başardı. Gerçekten etkileyici bir performanstı.

Bununla birlikte benim için bu sunumun bir başka önemi de, yine bu blog'u ilk yazmaya başladığım zamanlarda okuduğum ve burada oldukça detaylı bir şekilde paylaştığım bir kitabı baz almasıydı. Marshall Goldsmith'in "İş Dünyasında Zirveye Giden Yol" ya da orijinal ve çok daha güzel ismiyle, "What Got You Here, Won't Get You There" kitabı.

Detaylarını aşağıdaki linkten uzun uzun okuyabileceğiniz bu kitabın bence en önemli özelliği, bir çok liderlik kitabının aksine; göstermemiz gereken değil, göstermememiz gereken kişisel özelliklere odaklanması ve başarılı bir lider olmak için neleri yapmamamız gerektiğini, yalın ve basit örneklerle birlikte çok akıcı bir şekilde anlatmasıydı.

Okuduğum dönemde kitap o kadar hoşuma gitmiş ve o kadar iştahla anlamıştım ki, o zamanki müdürüm kitabı benden alıp okuduktan sonra 15 tane daha sipariş verip tüm iş çevresine dağıtmıştı. :-) Okuyan herkesin de benzer şekilde beğendiğini ve faydalandığını sanıyorum.

Kitabın detaylı özeti burada: https://sinansweblog.blogspot.com/2010/05/what-got-you-here-wont-get-you-there.html ancak iyi bir lider olabilemek için vazgeçmemiz gereken alışkanlıkları başlıklar halinde vermek gerekirse:
  1. Zafer takıntısı
  2. Gereğinden fazla yorum yapmak 
  3. Yargılamak 
  4. Yıkıcı yorumlar yapmak 
  5. Söze “Hayır”, “Fakat” veya “Halbuki” ile başlamak 
  6. Dünyaya ne kadar akıllı olduğunuzu haykırmak 
  7. Sinirliyken konuşmak 
  8. Olumsuzluk veya “İzin verin, neden işe yaramayacağını açıklayayım” tutumu 
  9. Başkalarından bilgi esirgemek 
  10. Karşımızdakini hak ettiği şekilde takdir etmemek 
  11. Hak etmediğimiz itibara sahip olduğumuzu iddia etmek 
  12. Bahaneler uydurmak 
  13. Geçmişe takılıp kalmak 
  14. Adam tutmak 
  15. Pişmanlığı dile getirmekten çekinmek 
  16. Dinlememek 
  17. Karşımızdakine duyduğumuz minnettarlığı ifade etmemek 
  18. Elçiye zeval vermek
  19. Sorumluluğu başkasına yüklemek 
  20. Aşırı derecede “kendim olma” isteği
Hadi bunların hiçbirisi bende yok deyin bakalım! :-) Mümkün mü?

Hepimiz maalesef bunların birçoğunu gündelik hayatımızda farkında bile olmadan yapıyoruz ve çevrenin de çok farklı olmaması sebebiyle kendimizi normalleştiriyoruz. Halbuki, yukarıdaki listeye teker teker baktığınızda herhangi birine; "hah, işte bu özellik aslında o kadar da kötü değil" diyebiliyorsunuz?  :-)

Son olarak bir soru daha sorayım: "Sizce bunlardan en ölümcül olanları hangileri?"

2 comments:

  1. Merakla sipariş ettim. "Yapılmaması gerekenler" üzerine odaklanan bir kitap daha önce okumamıştım.

    Yavuz Özmen

    ReplyDelete
  2. Beğeneceğini umuyorum Yavuz. :-) Sonraki kitabı da (ingilizcesi) bende var. İstersen haber verirsin.
    Sevgiler.

    ReplyDelete